22 Haziran 2008 Pazar

21, 2008, 7


Cumartesi günü Uzunbacak'lara davetliydik. Balkonlarına kurularak paşalar gibi yemek yedik. Sonrası için niyetimiz Uzunbacak'ın seçtiği Roma Tatili'ni seyretmekti ama onu kız-kıza seyretmeye karar verip Sıdıka'nın da tavsiyesine uyarak 21'i öne aldık.

Ben Campbell (Jim Sturgess), başarılı bir öğrencidir. Eğitim açısından geçmişi çok etkileyicidir. Yakın arkadaşları Miles (Josh Gad) ve Cam (Sam Golzari) ile bilim projelerine katılırlar. Ben'in en çok istediği şey okulunu bitirdikten sonra Harward'da tıp okumaktır. Ancak bunun için çok para gereklidir ve bu para onda yoktur. Bu yüzden bursa başvurur.



Bu arada okuldaki öğretmenlerinden Prof. Micky Rosa (Kevin Spacey) Ben'deki ışıltıyı farkeder. Ben'in sayılarla arası çok iyidir, hafızası da çok kuvvetlidir. Farkında olmadan Prof. Micky'nin gözdeleri arasına girmiştir.



Profesör'ün Jill (Kate Bosworth), Choi (AaronYoo), Kienna (Liza Lapira), Jimmy'den (Jacob Pitts) oluşan bir "21" grubu vardır. Aslında 5 kişiden oluşan grup, içlerinden birinin iyi bir yerden iş teklifi almasıyla bölünür. Şimdi 1 kişiye ihtiyaçları vardır. Bu kişi de profesörün yeni gözdesi Ben olacaktır. İşin ucunda çok para vardır.



Ben başta kabul etmez gruba dahil olmayı. Arkadaşlarıyla projesi vardır, okuldaki dersleri vardır vs. Ancak saati 8 dolara çalıştığı işiyle okul için gereken 300.000 doları biriktiremeyeceğini anlayınca kabul eder. Bu iş ona göre oldukça basittir. Kartların sırasını ve işaretleri ezberlemesi yeterlidir. Asıl oyunu Ben oynayacak, diğerleriyle ona işaretler vererek kazanmasını sağlayacaktır.




Las Vegas'a gidip gelmeye başladıktan birkaç hafta sonra Ben neredeyse istediği paranın yarısını toparlamıştır. Ancak sürekli yeni grubuyla takıldığı ve haftasonları Vegas'a gittiği için eski dostları Miles ve Cam'le görüşememeye başlamıştır. Dahil olduğu bilim projesinden atıldığını öğrenince üzülür. Ondan sonraki ilk oyununda hata yapar. Niyeti gruptan atılmasını sağlamaktır. Ancak daha da kötüsü olacaktır. Profesörün grubuna girip de o istemeden ayrılmak kolay değildir.



Profesör Ben'e gitmesini, ama giderken kumarda kaybettiği bütün parayı kendisine ödemesini ister. Aslında tüm kazancın yarısı profesöre, kalan yarısıysa 5'e bölünmektedir. Ama kayıp sadece Ben'e mal olmuştur. Ben parayı vermeyi kabul etmez ama evine gittiğinde soyulduğunu görür. Profesör evine girmiş ve biriktirdiği tüm parayı almıştır.



Bunun üzerine Ben, arkadaşlarını toplar ve Micky olmadan Vegas'a giderek kazandıkları tüm parayı bölüşmeyi teklif eder. Jill başta kabul etmese de sonra Choi ve Kienna gibi o da kabul eder. Ancak bilmedikleri bir şey vardır. Vegas'ta gizli kameraların ardında çalışan biri vardır. Cole (Laurence Fishburne) senelerdir kartları sayanları tespit edip onları elemekle meşguldür. Bundan seneler önce Micky'yi de yakalayıp bir güzel döverek kumarhaneden uzaklaştırmıştır.



Ben ve arkadaşları ilk kez yalnız gittiklerinde Ben'i yakalar, diğerleri kaçsa da Ben paçayı kurtaramaz ve Cole'un eline düşer. Cole Ben'i bir güzel döver.

Ben evine döndüğünde okulundan mektup geldiğini görür. Daha önce Micky sayesinde giremediği derslerden A alsa da şimdi o derslerdan katılım yetersizliğinden ötürü kaldığını bildiren bir mektup almıştır. Parası da yoktur. Mecburen Micky'ye gider ve hata ettiğini, gruba tekrar girmek istediğini söyler. Ama bunun son vurgun olması için Micky'nin de oyuna dahil olması gereklidir.



Herkes kılık değiştirir ve tekrar Las Vegas'a giderler. Ama Cole hala onların peşindedir.

Film çok güzeldi. Öne almamıza değdi doğrusu. Teşekkürler Sıdıka! :) (Tabi filmi öneren Badem'ciğime ve Uzunbacak'cığıma da teşekkürler :) )

2008 yapımı bu filmde. Yine yenilerden. Robert Luketic yönetmiş ve IMDB'de 7 puan almış. Yakalandılar mı yakalanacaklar mı, kurtulacaklar mı derken ben heyecanla ve zevkle seyrettim. Hepimiz de beğendik.




Jim Sturgess tip olarak çok tanıdık geldi bana başka filmini seyretmedim henüz. Boleyn Kızı'nda George rolünde de onu seyredecekmişiz, filmi seyredenler biliyordur, ben henüz seyretmedim onu. Kitaptaki karakteri düşününce Surgess acaba nasıl oynamıştır diye meraklanmadan da edemedim :)



Kevin Spacey'i çok severim. 1995 yapımı Seven ile başladı bizim maceramız. Öncesinde de bir sürü filmi var ama hiçbirini seyretmedim ben. Daha sonra üniversitedeyken arkadaşlarımla birlikte gittiğim (onlar beğenmemişti) L.A. Confidential, çok ses getiren American Beauty, şeker film Pay It Forward, müziklerine hayran olduğum K-Pax, The Shipping News, The Life Of David Gale (bu da güzel bir filmdi) ve son olarak da Supermen Returns'te Lex Luthor olarak seyrettik kendisini. Şapkamı çıkartıp sevgilerimi yolluyorum :)



Kate Bosworth'te Superman Returns'te Kevin Spacey ile birlikte oynamış. Hem de Lois Lane rolünde. Ama orda tipi oldukça farklı, neredeyse tanınmıyor :) Sarışın hali çok daha güzel bence. Aslında bu Kevin Spacey ile ilk filmi değil. Beyond The Sea'de de oynamışlar birlikte ama ben o filmi seyretmedim. En kısa zamanda seyretmeyi umuyorum tabi o ayrı. İçinde müzik olan filmleri çok seviyorum (müzikal anlamında değil). Mesela Walk The Line'ı da çok beğenmiştim, seyretmediyseniz tavsiye ederim.




Liza Lapira Sex and the City'den tutun da Without a Trace'e kadar bir dürü dizide rol almış. Filmlere gelince Autumn in New York'ta ve daha dün seyrettiğim Cloverfield'da oynamış. Aslında oynamış derken kısa roller almış. Bu arada Cloverfield'dan de bahsedeceğim en kısa zamanda, ben çok beğendim.



Laurence Fishburne ise bana göre Matrix'teki Morpheus rolüyle tavan yaptı. Sonraki hiçbir filmde de o karizmasını yakalayamadı. Tabi eski filmleri için konuşmuyorum, onları seyretmedim.

2 yorum:

Sıdıka dedi ki...

Begenmenize sevindim :) Cloverfield yorumlarinida bekliyorum. Ben hic seyredememistim cunku.

cinar dedi ki...

Onu da en kısa zamanda yazacağım Sıdıka'cım :) Sevgiler.