19 Kasım 2008 Çarşamba

Hard Candy, 2005 (7,2)



Aslında aklımdaki film Smart People idi, Ellen Page deyince. Ama ondan önce Hard Candy'i koyduk DVD playerımıza. Hoşlandım mı filmden? Söylemek zor. İyi oyunculuk, hatta ciddi iyi oyunculuk var. O kadar gerçekçi ki, oturduğumuz yerde sinir krizleri geçirip terledik biz de. Keyfi diğer filme saklayacağım bu durumda.

Monitörde tıkır tıkır kelimelerin yazıldığını görürüz. İki kişi chat yapmaktadır ve sohbetin sonunda buluşmaya karar verirler…



Kızın (Ellen Page) arkası dönüktür. Adam (Patrick Wilson) yavaşça arkasından yaklaştığında, kız önündeki çikolatalı tatlının içine gömülmüştür :) Adamın geldiğini anlayınca arkasına döner. Yüzü gözü çikolata içinde, kısa saçlı, küçük bir kız çocuğu vardır karşımızda. Söylediğine göre 14 yaşındadır. Karşısındakiyse ondan 18 yaş büyük chat arkadaşı Jeff'dir. Kafede biraz sohbet ettikten sonra Jeff'in evine gitmeye karar verirler.



Kız, Hayley, aslında çok temkinlidir. Jeff'in evde kendisi için hazırladığı içkiyi bile içmez şüphe ettiği için. Kendisi hazırlar içkileri.



Jeff fotoğrafçıdır ve ünlü mankenlerle çalışmaktadır. Hayley duvarlarda mankenlerin fotoğraflarını görünce kendisinin de fotoğraflarını çekmesini ister Jeff'den. Jeff fotoğraf makinesini alıp Hayley'nin peşinde dolaşır ancak bir poz bile çekemeden yere düşer.

Düşündüğümüzün aksi gerçekleşmiştir. Kızın peşinde olan adam değildir, bilakis adamın peşinde olan bu yeniyetme 14'lük kızdır. Hayley Jeff'in içkisine ilaç katıp onu bayıltmıştır.

alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5270471334170310898" />

Jeff uyandığında bir sandalyeye bağlıdır. Hayley'e göre Jeff, küçük kızların peşinde dolaşan bir sapıktır. Kızları taciz eden, tecavüz eden hatta öldüren biridir. Jeff düşündüklerini itiraf edene kadar onu serbest bırakmayacak, dahası onu hadım edecek kadar ileri gidecektir Hayley. Asıl amacı kayıp olan Donna'nın katilinin ortaya çıkmasıdır.

Bu film de 2006 yapımı ve Türkçemize Lolipop ismiyle çevrilmiş. IMDB'den de 7,2 puan almış. David Slade yönetmiş bu filmi. Daha önce 30 Days Of Nights adlı filmi de yönetmişti. Burada anlatabilmiş miydim bilmiyorum ama o film kanlı, öldürmeli falan bir filmdi. Tarz olarak pek benzemiyorlar Hard Candy ile :)

Filmde gerçekten çok rahatsız oldum. En sinir olduğum şeylerden biridir bağlıyken karşındakinin her türlü hareketine, işkencesine maruz kalmak. Bir kere bağlandın mı gerisi gelir. Karşılık vermek için ölüp bitersin ama nafile. İşte bu filmde de neredeyse baştan sona böyle bir durum vardı. Ben çok daraldım o yüzden. Ama filmi kötüleyemem bu yüzden. Bilakis, tam da bu yüzden film çok iyiydi. Daha doğrusu oyunculuk çok iyiydi.



Ellen Page'i ödüllü film Juno'dan biliyoruz. O filmde de çok beğenmiştim kendisini. Bu filmde daha çok erkek çocuğu gibiydi gerçi :) Ama hakikaten çok güzel oynamış.

alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5270471956566311794" />

Patrick Wilson'ıysa daha önce Little Children'da Kate Winslet ile yasak ilişki yaşayan biri olarak seyretmiştik. 2007'de The Evening adlı filmde de oynamış. O filmin de reklamlarını görmüş ve seyretmek istemiştim ama henüz seyredemedim.

Filmin son sahnelerinde bir tanıdık yüz daha çıkıyor karşımıza. Jeff'in komşusu rolünde bir Sandra Oh. Grey's Anatomy'deki halinden oldukça farklı tabi :)

6 yorum:

Vladimir dedi ki...

Senin sayfanda izlemiş olduğum filmlerden çok azına rastlıyorumç Genelde senden duyup gidip bir güzel izleme ödevi veriyorum kendime. Bu kez izlediğim bir film çıktı nihayet. Ben de bunu izlerken çok rahatsız olmuştum. Hele finalinde hem sıkıntı hem gerilim bir arada.. Kötü film değil ama itiraf etmeliyim.

ABİ dedi ki...

ohhh, allahtan bunu seyretmiştim..:)
katil bahçıvandı di mi? :)

Benim Hayatim dedi ki...

İlginç bir filme benziyor. Böyle gerilimli sahnelere dayanamıyorum ben. Acayip etkisinde kalıyorum. Sırf sürekli gerilim var diye Prison Break'ı izlemekten vaz geçtim. Kaçtılar, kaçacaklar, yakalandılar derken otur kalk bir hal olmuştum :))

Adsız dedi ki...

İzleyici filmin içindeki gerilimi yaşatan bir bir film. Bu ve oyunculuk yönüyle başarılı bir film olmuş. Pedofili ile ilgili "genç kızlar kadın gibi davranabilir fakat yetişkinler onları ayartmamalı" yaklaşımıyla da kendini savunmaya geçen sapıklarımıza güzel bir ayar vermekte.

cinar dedi ki...

@ İlahi Vladimir :) Senin kadar film bilgisiyle dolu bir insandan da bunları duymak çok güzel ama aslında aşağı yukarı yazdığım her filmle ilgili bir fikrin var yani :)

@ Abi sen de mi yahu? :) Yok be ne bahçıvanı? Komşu kızı Sandra Oh idi işte katil :))

@ Eee, hani Prison Break çok güzeldi yahu? Hiç başlamasam mı o zaman? :(

@ Hee doğru dedin. 14 yaşındaki kız depresyon yaşamadı diye davayı düşürenler seyretsin bu filmi di mi?

7.oda dedi ki...

çok merak ettim filmi. kütüphanemde de var.. ilk fırsatta izleyeceğim. teşekkürler.