15 Mayıs 2008 Perşembe

Yemek ve konser


Dünkü konser harikaydı. Ama gecenin sonundan değil öncesinden başlayacağım anlatmaya...

İşten erken çıktım azıcık. Yemek yetişmez belki endişem vardı. Eşimin de dışarda işi vardı dolayısıyla o da erken çıktı. Beni iş yerimden aldı ve birlikte eve gittik.

Annemlerde 2 gündür badana var. Oraya buraya gitmekten onlara da bakamadık. O yüzden dün geceden sodalı börek hazırlayıp dinlenmesi için buzdolabına koymuştum. Eve gelince böreği fırına koydum. Sonra yine dünden yıkadığım yeşilliklerle kocaman bir salata yaptım. Daha sonra fırında makarnayı hazırladım. Ben onu yapana kadar börek pişmişti. Onu çıkartıp makarnayı fırına attım.


Sonra yine dünden soslayıp dolaba koyduğum etleri çıkartıp tavaya koydum (Sarımsak, soğan, zeytinyağı, soya sosu, kekik, kırmızı pul biber ile soslamıştım). Etler pişerken üzerine biraz da kırmızı şarap ekledim. Tavaya bir kapak kapattıktan sonra azıcık ev toparladım. Masayı da dünden kurmuştum zaten.


Her şeyi saat gibi kurduktan sonra gidip koltuğa yayıldığımda saat 18:00 idi. Komşular hala ortalıkta yoktu. Ev telefonlarını sürekli aramaktan vazgeçip bu sefer cep telefonlarına yöneldim. Henüz dükkandalardı ama çıkmak üzereydiler. Azıcık daha bekledik. Saat 18:30'a doğru Arya geldi. Eşi müşteri beklediğinden henüz gelememişti. Ne zaman gelir diye fikir yürütmeye çalışırken yemekler pişti ve biz sofraya oturamadık takım tamamlanamadığı için. Makarnayı soğumasın diye fırından çıkartamadım bu durumda. Ama etler için yapılacak çok bir şey yoktu.


19:15 civarında Şef geldi ve masaya oturduk. Konser 20:00 da başlayacaktı. Biletlerimiz Uzunbacaklarda olduğu için öncelikle onlarla buluşmamız ve biletlerimizi almamız gerekiyordu ama bu koşuşturmacada geç kaldık maalesef (özür dileriz tekrar). Geç kalmak en sinir olduğum şeylerden biridir aslında. Ne beklemeyi ne de bekletmeyi sevmem. O yüzden hiçbir zaman hiçbir yere geç kalmamaya çalışırım. Eşim de benim gibidir. Bizi dakikalarca ve hatta saatlerce bekleten kişilere de kızgınlığımızı açıkça ifade ederiz her seferinde. Tabi insanın böyle bir ünü olunca geç kaldığında şaşkınlık oluyor :) Ama gecikmemiz sadece bize bağlı bir şey değildi. Ayrıca konsere geç kalmadık sadece buluşma saatimiz olan 19:45 için geç kaldık (ne affettirici cümleler değil mi? :)



Gelelim konsere.

Konser gecikmeden başladı (alkış!). Tuluyhan Uğurlu piyanosunun başına oturup da ilk şarkı çalmaya başladığında ses adeta başka bir yerden geliyordu. Elleri sanki uçuyordu tuşların üzerinde. İnanılmaz derecede güzeldi. Onunla birlikte 3 kişi daha vardı sahnede. Biri kaval, biri bağlama diğeri de viyola ile eşlik ettiler ona.


Müzik hepimizi içine çekip alırken fonda da Tuluyhan Uğurlu ile ilgili bilgiler, sonrasında dünyanın yaratılışı, dünyanın insanlar tarafından bozuluyor olması ile ilgili son derece güzel bir slayt gösterisi vardı. Müzikler fotoğraflarla öyle güzel bütünleşiyordu ki, çiçekleri, hayvanları gösterirken usul usul, içinize mutluluk sepriyordu. Sıra savaşların anlatıldığı karelere gelince Uğurlu'nun müziği de asileşiyor ve sizde savaşın getirdiği hüznü ve korkuyu bırakıp gidiyordu.

Konseri bırakıp gitmek istedim zaman zaman. Bu, müziğin beni etkilemesinin bir ifadesiydi aslında. Gördüklerim ve duyduklarım karşısında hemen şimdi burdan çıkmalıyım ve bu dünyayı kurtarmalıyım diye safça düşüncelere kapıldım birkaç sefer. Tabi bırakıp çıkmadım. Sonuna kadar içimde bazen mutluluk, bazen öfke bazen de umut dalgalarıyla konserin tadını çıkardım.

Konser bittiğinde hemen girişte satılan Tuluyhan Uğurlu cd lerini alarak hepsini de imzalattık kendisine.

Adam piyano başında hakikaten kendinden geçiyor ve hakikaten harika. Her şarkı arasında kalkıp insanları selamladı. Bunu yaparken yüzünde öyle bir mutluluk vardı ki, siz de ister istemez gülümsüyordunuz bu duruma. Adam acaip mutluydu ya, başka türlü ifade edilemez sanırım.

Kısacası bir gün şansınız olursa kesinlikle gidin ve dinleyin, hatta bu şansı kendiniz yaratın ve mutlaka dinleyin...

8 yorum:

Güneşli Günler dedi ki...

Çınarcım koşturmacalı ama sonu keyifli bir konser macerası olmuş. Bence de Tuluyhan Uğurlu sanatını büyük bir özen ve mutlulukla yapan birisi. Üstelik de sanatını insani değerlerle iç içe yaşaması bütün insanlık için güzel bir örnek.

Dikkat! biyo var ! dedi ki...

Sofra çok şık.Çok incesin Çınarım:)Abartmadan ,yemekle boğmadan özenli bi masada ne olsa yenir canım .
""Geç kalmak en sinir olduğum şeylerden biridir aslında. Ne beklemeyi ne de bekletmeyi sevmem""

ayyyynen diyorummmmm:)

cinar dedi ki...

@ Ahimsa'cığım gerçekten öyle ya. Müziği hakikaten çok etkileyici. Bir de çevremiz için böyle bir girişimde bulunması ayakta alkışlattı kendisini. Ne örnek hem de. Helal olsun vallahi.

@Biyomcum teşekkür ederim. Senin hazırladığın sofralar sonrasında oldukça boş bir sofra doğru :) Aslında Arya kırmızı et yemiyormuş meğer. Sormadığıma çok pişman oldum sonradan. O sadece makarna-salata yedi :(

cakiltasi dedi ki...

çınarım gene iyi yetişmişsiniz konsere. o koşturmaca sonunda. ama çok keyifli gemiş ya konser. en önemlisi.
geç kalmak diyince bırrrr. karşında da dakik ötesi bir psikopat ve geç kalana asabiyet gösteren biri duruyor. çok kötü vırlarım. hemen de sönerim gerçi ya:)
bir yere gideceksem, bir şeyler hazırlayacaksam, birileri gelecekse. günler önceden hesaplamalara başlıyorum:)

Esra dedi ki...

Harika bir sofra. Hizli yemek zorunda kalmis olmaniz cok aci. Ama konser herseyi affettirmise benziyor.
:-)

cinar dedi ki...

@ Çakılım; Hehe, işte küçük yerde yaşamanın yararları :) her yer 5 dakika :)) Sen gel, her bir köşesini gezdireceğim sana :) ben de psikopatım aslında o konuda da vallahi yazmaya utandım geç kalışımın üzerine :)) bu konuyu arkadaşlarıma sormak lazım asıl. Nasıl bir kaplana dönüştüğümü onlar bizzat tecrübe ediyorlar :)

@ Esram sugarım; teşekkür ederim şekercim. Kısa zamanda bu kadarını hazırlayabildim. Konser kesinlikle affettirdi! :)

KOZA dedi ki...

Sef i ne diye beklediniz esas sef sizin evdeymis ; nasil da guzel -sade kurmussun masani , ellerine saglik.

Tuluyhan Ugurlu cok degisik bir adam ; coskulu , oldugu gibi. Ilk kez Istanbul Kanatlarimin Altinda Filminin muziklerinde dinlemistim ve bayilmistim.Yine ozendim sizeeee

Sevgiler

Berrin dedi ki...

tuluyhan ugurlu esımın ve benım cok begenerek dınledıgımız takdır ettıgımız bır sanatcı..canlı performansını dınleyebılmıssınız ne guzel.ayrıca sofra ve fotograflar gercekten cok hos :)