28 Nisan 2008 Pazartesi

Hastalık üzerine

Masamdaki işleri epey ayarladım, toparladım. Biraz bilgi yazısı yazmak istedim o yüzden.

Bildiğiniz gibi babama stent takıldı geçen hafta. Stent için kısaca metal file ya da metal bilezik diyebiliriz sanırım. Tabi boyut olarak oldukça küçük ve damarın içine takılan bir metal "stent". Metal olmayanları ve hatta eriyebilenleri konusunda da çalışmalar mevcutmuş.

Stent kalp hastaları için devrim niteliğinde sayılan gelişmelerden biri ama tabi ki riskleri de mevcut, anjionun da riskleri olduğu gibi. Örneğin anjioda pıhtı oluşması ya da pıhtı atması, damarın yırtılması gibi riskler var. Stentte de damarın tekrar daralma riski var. Yapılan diyetle, kullanılan ilaçlarla bu olasılık azaltılmaya çalışılsa da risk mevcut. Stent vücuda yabancı bir madde olduğundan kandaki trombositler stentin üzerine yapışıp hasarlı bölgeyi onarma işine girişiyorlarmış. Bu yüzden hastalara klopidogrel etken maddesini içeren kan sulandırıcı olarak bildiğimiz ilaçlar veriliyor asetilsalisilik asit ile birlikte. Yine de vücut stentin üzerine kan ile temasını önlemek için epitel hücresi ördürüyor. İşte bazen epitel hücreleri çoğalmalarını durduramayıp istenenden fazla örülüyor ve yine damarın daralmasına neden olabiliyormuş. Bu gibi durumlarda da tekrar anjio gerekiyormuş. Yani kolesterol diyeti de olsa, ilaç da kullanılsa epitel hücrelerine bakıyor iş. Umarım ikinci bir müdahale gerekmez babamın durumunda. Umarım kimseninkinde gerekmez de tek seferde bütün sorun çözülmüş olur.

Sorun varsa bu ilk 6 ay içinde belli oluyormuş. Tabi ilk ay kontrolü de önemli. Onda kendini belli ediyormuş damarlar. Gereken tetkik de yine eforlu ekg. Yani yürüyüş bandına çıkıp 5-10 dakika kadar yürüyor zaman zamanda koşuyorsunuz. Hepsi bu. O yüzden yakınlarınızı kontrol için yönlendirin lütfen. Kontrol çok basit ama cidden hayat kurtarabiliyor.

Mesela babamın durumunda erken teşhis gibi bir şey oldu Esracığımın da söylediği gibi. Kalp krizi geçirmeden yakaladık babamı. Şu kontrolü de atlattık mı tamam, gerisi yaapcağı kolesterol diyetine ve yaşam kalitesine kalıyor. Her gün yapacağı tempolu yürüyüşler, sağlıklı beslenme çok önemli bu hastalıkta.

Hastaneye gelince Akay hastanesi eski Sevgi hastanesiymiş. O isimle bilirsiniz belki. Biz memnun kalmadık hastaneden. Görüştüğümüz doktor çok şeker bir kadındı. Her sorumuzu ilgiyle cevapladı falan ama hastane işletme olarak iyi gelmedi bize.

Örneğin babam anjiodan çıktıktan sonra yemek getirmişler bir ara. Yanındaki yatak tepsisine bırakmışlar ama adamcağızın 6 saat kıpırdamaması gerekiyor. Yemeği kımıldamadan nasıl yiyeceği meçhul tabi.. Aynı şekilde anjio esnasında verilen kontrast maddenin vücuttan atılması için bol bol su içmesi gerekiyor ama idrara nasıl çıkacağı da meçhul. Bu arada yoğun bakım olduğu için refakatçi yasak, ancak ziyaret saatinde görebiliyorsunuz. Ben tabi çoğunlukla yanında kaldım babamın, çıkmadım ısrarla. Bir ara çıktığımda annem girdi, yemek o arada geldiği için annem yedirdi tabi ama idrar için malzeme lazım. Ben tekrar odaya girince bulduğum hemşirelere ya da hasta bakıcılara sürekli olarak ördek getirin demek zorunda kaldım. Yerini öğrenince de gerektikçe gidip kendim aldım. Bu tip şeyleri hastanın ya da yakınının düşünmemesi gerekirdi.. Yatış yaptığımız ilk dakikalarda masanın üzerine anket bıraktılar. Ördek bırakmayı akıl edemediler ama anketi bıraktılar. Ben de çıkana kadar yazdım :) Bilmiyorum ne kadarını dikkate alırlar..

Tanıdık vasıtasıyla olduğu için oraya gittik ama dediğim gibi pek de memnun kalmadık. Bildik yerlerden şaşmamak lazım demek ki.. Yine de çok şükür babamın durumu şimdi çok iyi. Başka hastanede de aynı şey yapılacaktı sonuçta, hizmet biraz daha iyi olabilirdi sadece. Hasta bakım hizmeti yani..

Şimdilik bu kadar, unuttuğum şeyler vardıysa da hatırladıkça yazacağım ama son söz olarak bir hatırlatma yapayım sizlere. Hiçbirimiz ne kendimizin ne de yakınlarımızın başına bir şey gelmeyecekmiş gibi düşünüyoruz ama aslında her birimizin hayatı da pamuk ipliğine bağlı. O yüzden lütfen kendinizin ve sevdiklerinizin sağlığını ihmal etmeyin. Mutlaka belirli aralıklarla kontrol olun ya da ettirin.

Hepimize sağlıklı günler dilerim..

4 yorum:

Tabiat Ana dedi ki...

çınarcım,
hadi geçmiş olsun diyelim o zaman.Babamında geçen sen bu zamanlarda bacağına stand takılmıştı:( umarım baban babam gibi yapmaz ve dikkat eder bundan sonra..
çok ama çok geçmiş olsun..

KOZA dedi ki...

gecmis olsun cinar
babanin simdi iyi olmasina sevindim.
tanidik dr.un akay baglantili calistigini okuyunca tedirgin olmustum ama dr. gazi yi kullanir belki diye ummustum. neyseki sadece hizmet kotuymus , insallah bundan sonrasinda amca sagligina cabucak kavusur

cakiltasi dedi ki...

çınarım,
çok güzel yazmışsın çok aydınlatıcı. sağlık her şeyden önemli. onu kıymeti gittikten sonra anlaşılıyor.
babacığına sana bir kez daha çok çok geçmiş olsun. umarım kontrollerden sonra da her şey yolunda gitmiş olur. bir daha da böyle bi sıkıntı yaşanmaz.
çok öpüyorum.

cinar dedi ki...

@ Tabiatçım çok sağol. Evet bundan sonrası dikkat etmeye bakıyor şu risk dönemini atlattıktan sonra. Senin de babacığına geçmişler olsun..

@ Kozacım çok teşekkür ederim. Hastane de doktor da şans işi biraz. Çok iyi olan biri ya da bir hastane başkasına çok kötü gelebilyor, ya da tam tersi. Aynı hastanede bir komşumuzla rastlaştık tesadüfen. O o kadar memnun kalmış ki, anlata anlata bitiremedi, şaşırdık :)

@ Çakılım aklımda daha çok şey var aslında. O kadar çok şey okudum ki bu konuda. Hepsini bir anda yazıya dökemedim ama. Umarım kimsenin ihtiyacı olmaz bu bilgilere..
Ben de çok öptüm.