8 Nisan 2008 Salı

The Golden Compass


Altın Kumpas'ı da seyrettik sonunda. Aslında Uzunbacakla birlikte seyredecektik ama uymadı yine zamanlamamız. Biz de oturduk Badem'le seyrettik güzeller güzeli Nicole'ü :) Bu filmde biraz sinirdi gerçi..

Yine fantastik bir film karşımızdaki. Cinli insanlar (cinler öyle düşündüğünüz gibi değil ama, istediklerinde şekilden şekile girebilen yani bazen şeker bir tavşan, bazen kedi, bazen kelebek olabilen cinler), konuşan kutup ayıları, cadılar falan var :)

Lyra Belacqua (Dakota Blue Richards) en iyi arkadaşı olan cini Pan ile mutlu mesut bir yaşam sürmektedir. Arkadaşlarıyla girdiği bir iddia sonucu özel elbiselerden birini aramaya gittiği odada sıkışıp kalınca duymaması gereken şeyler duyar. Bulunduğu oda amcası Lord Asriel'in (Daniel Craig) diğerleriyle toplantı yapacağı odadır. Asriel gelmeden önce içkisine zehir katıldığını gören Lyra, amcası içmeden onu uyarır ve hayatını kurtatır.


Amcasının niyeti kuzeye gitmektir. Lyra da bunu çok ister ama amcası ona izin vermez. Kuzey tehlikeli bir yerdir. Üstelik Lyra'nın toplantıda duyduğu "toz" da asla karışmaması gereken işlerden biridir.



Güzeller güzeli Marisa Coulter (Nicole Kidman) koleje geldiğinde Lyra'yla tanışır ve kuzeye giderken onu da yanına almak ister. Lyra da zaten bunu istemektedir. Kolej başkanından (Christopher Lee) izin çıkınca Lyra hazırlıklara başlar. Başkan, Lyra gitmeden ona altın pusulayı verir. Bu pusula her zaman doğruyu göstermektedir ama bunu herkes okuyamaz. Lyra da eline ilk aldığında hiçir şey anlamaz pusuladan. Başkan'ın tek istediğiyse Bayan Coulter'in pusuladan haberi olmamasıdır.



Lyra, Bayan Coulter'la onun evine gittiğinde kadından hoşlanmadığını anlar. Coulter her istediğini yaptırmaya çalışan, istediği olmadığında da vahşileşen biridir. Pusulanın Lyra'da olduğunu bilmekte ve onu almaya çalışmaktadır. Lyra bunu farkedince Pan'ın da yardımıyla evden kaçar.



Çingeneler Lyra'yı bulduğunda Lyra'nın macerası da başlar. Çocukları kaçırılan Çingeneler ile çocuklarını bulmak üzere kuzeye doğru yola çıkacak ve zekası, cini ve kutup ayısı Iorek Byrnison'un da yardımıyla macerasında başarılı bir şekilde ilerleyebilecektir.



Bu film de 3'lü serisi olan filmlerden olacakmış. Zaten baya yarım kaldı hikaye. Bence güzeldi. Hayvanlar çok gerçekçi idi bir kere. Ben bile öyle bir cin isterdim yanımda. Gerçi cininizi sizden kaçırıp götürürlerse ruhunuzu da götürmüş oluyorlardı filmde. Cininize zarar verdiklerinde o acıyı siz de hissediyorsunuz falan..

Lord Asriel rolündeki Daniel Craig'i (Öykücüm burayı iyi oku) Casino Rolaye'den oldukça iyi biliyoruz :) Ben daha önce Layer Cake diye bir filmini de seyretmiş idim. Adamın farklı bir karizması var kabul etmek lazım. Ama bu filmde çok göz önünde değil. Birkaç sahneden öte görünmüyor.

Güçlü ve gururlu kutup ayısı Iorek Byrnison'ı ise Ian McKellen seslendirmiş. Yüzüklerin Efendisi serisinin o çok sevdiğimiz Gandalf'ı olarak gönüllerimizde yer etti desem hata etmem sanırım. Onun haricinde X-Men serisindeki Magneto da güçlü kişiliğiyle tanıdık kendisini. Tabi yaş itibariyle de bir sürü filmi var. Hepsini tek tek saymam mümkün değil ama burdan bakabilirsiniz.

Lyra rolündeki Dakota Blue Richards'ın ise gördüğüm kadarıyla ilk filmi. Ben çok da başarılı buldum ilk film için.

Nicole Kidman'ı anlatmama gerek var mı? :) Tanıdığım her erkek kendisinin hayranı olduğundan ben fazlasıyla filmini seyretmişimdir bu arkadaşlarla outurup :) Hakikaten de güzel bir kadın ve beyaz perdeye yakışıyor Allah için. Moulin Rouge'dan ve Robbie Williams ile birlikte söylediği Somethin' Stupid şarkısından dolayı harika bir sesinin olduğunu da biliyoruz. E kendi güzel, sesi güzel, işi güzel bu kadının şu filmlerini henüz seyretmediyseniz seyredin diyeyim bu şekilde bağlayayım o zaman :)

Moulin Rouge, The Others, Cold Mountain, The Invasion daha çoook var..

11 yorum:

Esra dedi ki...

inanilmaz birsey!Sabah aklimdaydi bu film!!! "Artik seyretsek" diye dusunuyordum!!!

cinar dedi ki...

Şekercim seninle film zevklerimiz uyuşuyor demiştim ya daha önce :) Bal gibi uyuşuyor işte. Farklı mekanlarda ama benzer zamanlarda, aynı filmleri seyrediyor olma düşüncesine hastayım :)
Seyredersiniz artık siz de, farz oldu zaten :)

Adsız dedi ki...

Film bence çok karman çorbandı. Yani bir konudan diğer konuya hop diye atlıyordu. Filmin yarısı kesilmiş gibiydi, her şey havada kaldı. Ben sevemedm bu yüzden.

Sıdıka dedi ki...

Ya Cinar, kacta eve geliyor, yemek yiyor etrafi toplayip film seyredip sonra yatiyorsunuz. Gercekten hayranim size bu konuda. Gecenlerde film seyredeyim dedim kendi kendime sonra icimden bir ses (vallahi tanimiyorum o sesi) "Cok yorgunsun ne filmi yaaaa" dedi. Bende seyretmedim. Sonra dusundum de sanki film seyrederken tas atip kolum yoruluyor. Sus dedim icimdeki sese, bir daha gelmedi. Ama hadi film seyret diyeni de yaninda goturdu sanirsam....

Öykücü dedi ki...

Bu filme bayılmıştım ben.Tüm çocukların serbest kaldığı yerde gözlerim dolmuştu.

Devam filmi olacak diye bekliyorum.

Öptümm.

cinar dedi ki...

@ Badem, devam filmleri olacağından soru işaretleri ortadan kalkacaktır diye düşünüyorum. Sen bu tip filmleri çok sevmiyorsun ama zaten. Beğenmemen normal.

@ Sıdıkacım benim mesaim 5 te bitiyor. Küçük bir sahil kasabasında diyelim, oturduğum için en geç 5,5 ta evde oluyorum çarşı pazarda işim yoksa. Eşim gelene kadar ya da o 6 da geldiğinde hemen yemek hazırlayıp yiyoruz. Yazları bir de havanın kararmasını bekliyoruz filmleri projektörden seyrettiğimiz için. Film bitince de ben yatıp uyuyorum vallahi :) Bazen film sırasında da uyuyakalıyorum film beni çok içine alamadıysa ya da çok yorgunsam.
Sabahları da genelde eşimle birlikte 6,5 ta kalkıp evi topluyorum, çamaşırları asıyorum vs. Böyle işte :)

@ Öykücüm senin filmi neden sevdiğin belli (bay karizma!! :) ) Gözlerin mi sulandı? Duygusal fasulyem benim :)

Sıdıka dedi ki...

Hizli okuyabilesin diye buraya yaziyorum. Yola cikmadan evvel www.musicbox.com.tr'ye giriyorsun. Istedigin filmlerin linklerini adamlara mail atiyorsun. Bu filmleri hazirlayin bana, su gun gelip alicam diye. Sonra da gidip aliyorsun. Yeri Kadikoyde. Bir sinemasever olarak belki ilgini ceker, yardimci olur diye dusundum.

Iyi yolculuklar

cinar dedi ki...

Canım, çok teşekkür ederim. Süpersin Sıdıka :)
İhtiyacım olduğunda kullanırım mutlaka, şimdilik isteyip de ulaşamadığım bir film olmadı. Aaa oldu aslında. Dur Çakılcım'a bir danışayım ben :)

Güneşli Günler dedi ki...

Çınar merhaba,
Sayfanı hemen her gün keyif alarak ziyaret ediyorum. Altın Pusula'nın kitabını okurken o kadar çok zevk almıştım ki, filminin yapıldığını duyunca çok heyecanlanmıştım. Ama sonra filmle ilgili kitap kadar iyi olmadığı yönündeki eleştirileri duyunca izleme hevesim ve heyecanım kaçtı diyebilirim. Kitaptaki kendi hayal dünyamı bozmasın diye filmi izlemedim ki, güzeller güzeli Nicole Kidman hayranı olmama ve neredeyse bütün filmlerini hemde bazen defalarca izlememe rağmen. Filmde de kötü karakterde olduğu için doğrusu merak etmedim de diyemem. Yine de hala kararsızım çünkü kitap gerçekten çok iyiydi.

cinar dedi ki...

Sevgili Ahimsa,
Hoşgeldin :) Yazdıkların beni çok mutlu etti gerçekten :)
Kitabı okumadığım için kıyaslama yapamam kesin olarak. Ama bir genelleme yaparak kitapların büyük olasılıkla filmlerden daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Ama ben kafamdakilerle yönetmenin düşündüklerinin aynı olup olmadığını merak eder seyrederdim heralde :) Yüzüklerin Efendisinde beklentilerim acaip güzel karşılanmıştı mesela. Ha bu filmde öyle olmaz o ayrı, ama kitabın yeri ayrı kalsın ne olacak ki :)
Sevgiler.

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Küçük bir kızken, bayılırdım böyle sihirli büyülü, fantastik hikayelere. Tatlı Cadı'yı mutlaka seyrederdim. Tam bana göre bir film. Ve evet ailecek hafta sonu seyredilecekler listesine alınmıştır. Canım emeğine sağlık.