10 Eylül 2007 Pazartesi

Arkadaşlık adına

Haftasonu Ankara'daydık Badem'le birlikte. 1 senedir yurtdışında olan çok sevgili arkadaşımız Melih gelmişti. Hem onu hem de yine çok sevgili arkadaşlarımız Ayça'yla Selim'i görmeye gittik.

Ayça'nın hamaratlığını son saatlere kadar içimize sindirdik :)) Çok leziz bir sürü şey hazırlayarak hepimizi patlama durumuna getirdi, ellerine sağlık güzel arkadaşım :)

Herkes maç seyrederken ben biraz blog yazayım dedim ve The Ex'i anlattım ucundan azıcık. Filmaniac kısmında görebilirsiniz. Resimleri de ekledim bugün.

Ankarada çektiğimiz resimleri de bir ara ekleyeceğim. Melih sağolsun kocaman fotoğraf makinemizi getirdi taaaaa Amerika'lardan. Süper bir makine. Nesi derseniz henüz anlatamam çünkü daha çözemedim. Okuduğumuz kadarıyla bir sürü özelliği var ama bize şimdilik netlik yeterli. Bir ara diğer özellikleri keşfedeceğiz :)

Haftasonu düşündüm, düşündüm.. Badem'in ne kadar iyi arkadaşları var. Eş durumundan benim de arkadaşım oluyorlar diyeceğim ama durum bundan ibaret değil. Ben de hepsini çok seviyorum çünkü. Sadece Badem'in arkadaşları olduğu için değil. Durumun bundan ibaret olmaması da işte tam bu yüzden.

Benim de üniversitede çok iyi arkadaşlarım oldu. ilkokul, ortaokul-lisede de. İlkokuldan sonra 7 senelik okula gittiğimizden ortaokul-lise dönemini kapsayan yıllarda zaten çok sağlam temeller attığımızdan hala görüşürüz o arkadaşlarla. Üniversitedekilerleyse uzun kilometreler yüzünden çok sık görüşemiyoz. Öykücüm mesela taaaaa 2000 km uzaktaki memleketine gitti. Gittiğinde aramıza dağlardan başka şeyler de girdi. Kendisi blogunda epeyce bahsettiği için ben ayrıca yazmayacağım.

Peloşumla telefonda görüşüyoruz sürekli. İnternet sağolsun o da çok yardımcı oluyor bize. Ama ne bileyim hani Badem'in (ve benim) arkadaşları gibi her gidip gelişimizde mutlaka görüşemiyoruz. Peloşum yoğun bir insan çünkü. Haftasonu hep kursu oluyor, saatlerce. Bu, görüşmemizi engelliyor. Hiç görüşmüyor değiliz bu arada. Sadece her İstanbul'a gidişimizde görüşemiyoruz. O yüzden çok imreniyorum Badem'in arkadaşlıklarına. Biz gideceğimiz zaman arkadaşlarımıza haber veriyoruz onlar da sağolsun her gidişimize kendilerini ayarlayıp bizle buluşmaya fırsat yaratıyorlar. Allah bozmasın, ne diyeyim iyi ki varlar. Tabi Ereğli'deki canımız arkadaşlarımız da iyi ki varlar.

Özellikle bu haftasonu çok duygusaldım sanırım. Her söylenenden etkilendiğime göre.

İnsanın iyi arkadaşlarının olmasının yarattığı harika duygularla ayrıldık Ankara'dan. Ve ben düşünmeye devam ettim. Hakikaten arkadaşlar ne kadar önemli bir insan hayatında. Başınız sıkıldığında, sıkılmadığında, derdinizi anlatacak birini aradığınızda, sevincinizi paylaşacak birini aradığınızda hep yanınızdalar.

Neyse bugünlük bu kadar duygusallık yeter. Bir ara seyrettiğimiz filmlerden Sunshine ve diğerlerinden (şimdi hangileri olduğunu hatırlayamadım) bahsedeceğim..

4 yorum:

Öykücü dedi ki...

Beni heveslendiren şu satırlarındı "şöyle aynı dönemlerde doğum yapsak da arkadaş olsalar çocuklarımız da değil mi?"

Seneler var seneler var kısmını ise hiç kaale almadım:))

Hele bir bebekleriniz olsun Bademin arkadaşları size gelmekten vazgeçer, hatta sizi çağırmazlar bile:P

Böylece ben ve Peloş "en sık görüşülen arkadaşlar" ünvanını alnımızın teriyle alırız.He he.

cinar dedi ki...

Öykücüm sizler zaten sık görüştüklerim arasındasınız. Ama Badem gibi sizlerle de yüzyüze olarak sık sık görüşebilmek isterdim. O açıdan imreniyorum ona. Sizlerle de telefon ve internet aracılığyla sürekli görüşüp birbirimizin hayatına dair çok şey paylaşıyoruz ama insan zaman zaman arkadaşının gözlerinin içine bakarak anlatmak istiyor. Ve sarılmak, ve onu özlediğini söylemek..

cakiltasi dedi ki...

Çınarcık hakikat doğru demişsin arkadaşlar insan hayatında çok önemli. Eskiden kalanlar özellikle hem köklü hem özverili arkadaşlıklar oluyor. Ben bir de çok düşkünümdür arayıp sormaya böyle biri hayırsızlık yaptı mı sitemkar oluveririm hemen. Ama bazen gözden ırak gönülden de ırak oluyor. Her sıkıntından haberdar olmuyorlar. İstiyorsun ki hissetsinler arasınlar napıyorsun desinler. Buralarda gurbetteyim ya ondan benimkisi:)
Öpüyorum çok.

cinar dedi ki...

Evet Çakılcım, arkadaşlık da özveri istiyor. ben de çok hassasım bu konuda. aradığım herkesin beni de arayip hal hatir sormasını isterim. o şekilde olmayınca ip bir yerde kopuyor bazen..
öpüyorum şekercim.