12 Mayıs 2008 Pazartesi

Yoğun haftasonu ardından



Bugüne öyle yorgun başladım ki..


Sanki geçtiğimiz hafta birkaç günlük izin almışım, oraya buraya koşturmuşum, vaktin nasıl geçtiğini anlamamışım gibi..

Cumadan ablamlar geldi yine. Geçen hafta eniştem (ona hiçbir zaman enişte demedim aslına bakarsanız, sadece buraya yazarken kullanacağım bu gidişle) gelememişti babama geçmiş olsuna, bu hafta yine yolculuk yaptılar o yüzden. Cumartesi hep birlikteydik. Birlikte yemeğe de giderek annecimizin anneler gününü kutladık.



Pazar sabah 7:30 da fotoğrafçılık kurs öğretmenlerimizin düzenlediği gezimize başladık. Burdan 1,5 saat falan sürdü gideceğimiz yere ulaşmamız. Karasu'ya gittik. Melenağzı'nı, Maden dere ve şelalesini, eski su yollarını, mağaraları gördük. Gezinin amacı tabi ki fotoğraf çekmekti. Biz ilk kez gittiğimiz için her gördüğümüz şeyi çektik aşağı yukarı :) Tabi öyle saatlerimizi verdiğimize değecek sanatsal fotoğraflar çekemedik. Zamanla olacak sanırım bu.









Bütün o doğa yürüyüşlerinden sonra Karasu'da Sakarya'nın döküldüğü yere giderek güzel manzaraya karşı balıklarımızı yedik (porsiyon mezgit 7,5 YTL, Çipura adet 12 YTL, Levrek adet 15 YTL, porsiyon Kalkan 20 YTL idi). Giderseniz fiyatları sormanızı tavsiye ederim. Biz bilenlerle gittik, öğretmenlerimiz ve dernek üyeleri sürekli gittiklerinden hem piyasayı biliyorlar hem de esnaf tarafınca tanınıyorlardı. Ama bilmeyenlere pahallı olanlardan verebiliyorlarmış.


Bunu anlatınca aklıma Datça anılarımızdan biri geldi :) Badem'le geçen sene ilk kez gittik Datça'ya. Balıktan bol bir şey yok. Biz de çok severiz balığı. Yemek vakti sahilde dolanıp nerde otursak diye dolanırken baktık, aşağı yukarı her lokantanın önünde aynı tahta var. Karatahtalara tebeşirle yazmışlar, çipura porsiyon+salata 13 YTL diye. Hepsi aynı fiyat olunca mekan olarak en beğendiğimiz yere gittik oturduk. Mekan da hakikaten çok güzel. Gündüz vakitleri lokantanın hemen önüne dizilen masaları akşam saatlerinde kumsala indirmişler, ayağını uzatsan denize sokarsın yani, masalarda mumlar çiçekler falan her şey çok güzel. Garson yanımıza geldiğinde çipuralarımızı ısmarladık. Garson hiç renk vermeden can alıcı soruyu sordu : "Deniz mi havuz mu?" Balığı o kadar sevmemize rağmen burda hiç duymamışız deniz havuz olayını. Ne farkediyor dedik, lezzet dedi. Madem deniz olsun dedik.

Afiyetle yedik balıklarımızı. Manzaranın ve o enfes deniz kokusunun tadını çıkara çıkara yedik. Sıra ödemeye geldiğinde faturayı görünce gözlerimiz yerinden çıktı sonra geri geldi, tam 110 YTL idi hesap! Garsonu yanımıza çağırıp sorduk. Deniz çipurası tabeladakiler gibi değilmiş, kilo hesabı ücretlendirilirmiş ve kilosu da baya pahallıymış meğer. Tabi ödedik çıktık ordan.

Çok güzel vakit geçirdik, değdi mi, değdi. Ama keşke baştan sorsaymışız fiyat farkını da. Belki havuz çipurasını tercih ederdik o zaman. Lezzeti 100 YTL farketmiyordur heralde! :)

Neyse, Karasu maceramıza geri dönelim.



Eve geldiğimizde saat 21:30'u geçiyordu. Yani nerden baksanız 15 saat boyunca hareket halindeydik. Tabi bunun 2 saat kadarı minibüste geçti, onu saymazsak 13 saat. Sürekli yürüdük, dereler tepeler aştık derken minibüse binince konuşmaya bile dermanımız kalmadı :)


İşte böyle..

Hamiş 1 : Bütün fotoğraflar tarafımdan çekilmiş olup eleştiriye açıktır.

Hamiş 2 : İlk gittiğimiz yerdeki evler hep fotoğraftaki gibi tahtadan. Acaip güzel bir görüntüleri var. Kimilerini yenilemeye başlamışlar, yine tahta kullanarak tabi.

Hamiş 3: Ben en çok ilk fotoğrafı beğendim.

13 yorum:

Sıdıka dedi ki...

E ama hani resim?

cinar dedi ki...

:) Yanımda değil ki.. Akşam eve gidince yazımın arasına serpiştireceğim ama birkaç fotoğraf.. Aslında yarınki kurstan sonra yayınlasam daha iyi olabilir. Yarın çekilen fotoğrafları eleştirel gözle inceleyeceğiz çünkü :)

KOZA dedi ki...

bu kurs fotolari digital makine ile mi cekiliyor? senin tercihin mi? karanlik oda olacak mi? HEp merak etmisimdir karanlik oda faslini.

Balik olayina sastim kaldim , suistimalin dik alasi diyecegim

sevgiler

Öykücü dedi ki...

Çok eğlenceli bir geziymiş:)))Fotoları merakla bekliyorum.Bir hafta sonra geldiğimde bakarım artık:))

Deniz balığıyla havuz balığının tadı çok farklı oluyor.100 ytl etmez tabi bu fark:))Onlar sahtekarlıklarına kılıf aramış.

Çok öptümm.

cinar dedi ki...

Biz digitalde çekiyoruz Koza'cım. Öğretmenlerimiz bile digital kullanıyor. Ama her şeyi kendimiz ayarlayarak giditalde cekiyoruz. Diyaframdır, enstantenedir, isodur vs. Karanlık oda faslını kursta yaptık bir gün. Ben Cemil Hocayla lisedeyken de çalışmıştım karanlık odada. Çok eğlenceli tavsiye ederim.
Balığı yerken kazığı da yemişiz farkında olmadan :)
benden de kocaman sevgiler..

uzun bacak dedi ki...

Çok hoş olmuş resimler. Eminim zamanla tam profesyonel olacaksınız :)) Yoruldunuz ama değmiş sanırım.

Öptüm çınarcım.

Sıdıka dedi ki...

Fotograflar sahane olmus :) Elestirilecek bir yan goremedim ben, ustelik kursunuz da super bence, boyle organizasyon yapmasi bir yerlere goturmesi, sonra cekilen resimler ustune konusmalarin olmasi. Hep koy resimlerini de gelisme surecini biz de gorelim :)

cakiltasi dedi ki...

son resim de çok güzel çınarım. bizim bildiğim dijital makinalarla mı yoksa hani böyle düğünlerde gördüğümüz tip büyük dijital makinalarla mı çekiyorsunuz. bu arada ayın hatayı ben de yaptım. dilimize nasıl yerleşiyor bu kahpe yabancı sözcükler. digital diyoruz halbuki dijital.
ahhh bu garsonlar öyle uyanıklar ki. uyarmayı akıl edemiştir. sanki birkaç günde bir ayın şeyi yaşamıyormuş gibi:)
sanatsal çalışmalarının devamını bekliyoruz çınarım. çiçekli foto da çok hoş ilk onu gördüm ben :)
öptüm çok.

cinar dedi ki...

@ Öykücüm nerde be, ne 100'ü ne 50'si yani :) İyi yolculuklar ve iyi tatiller sana, ben de kocaman öptüm.

@ Uzun Bacak'ım keşke gelebilseydiniz kursa da geziyede. Neyse sırada tenis ve yelken var. Onlarda buluşmak üzere :) Öptüm çok.

@ Sıdıka teşekkür ederim :) İlk çekim için fena değil sanırım, dediğim gibi asıl eleştiriyi akşama göreceğiz. Tecrübeliler yerin dibini falan arayabileceğimizi söylediler :))

@ Çakılım haklısın vallahi. O kadar da dikkat ederim aslında. Dijital tabi. Hemen düzelteyim yazıda hatta :)
Bildiğimiz dijital ya. Hocalarımızda bahsettiğin büyük makinelerden vardı ama. Zaten acaip şeyler onlar. 5 kilo falan bütün aparatlarıyla. Hayatta da taşıyamam yani :)
Geldiğinde senin artizzlik fotoğraflarını da çekerim ve yayaınlarım artık hehe :) Öptüm kocaman.

sessiz balik dedi ki...

foto çınar :)))

bence sondaki resim süper bi de tahtadan ev

eleştirel bakmadım tabii o konuda bir tecrübem yok ama izleyici olarak bu kadar yorum yapabilirim

Dikkat! biyo var ! dedi ki...

Pisikolcik bi manyak olduğumdan mıdır nedir böyle bi yazı ve foto görünce direkt o koku ve o an içinde oluyorum.Şu anda da aynen dağdaki serinliği hissediyorum,tüylerim tiken tiken oldu,bayağı üşüyorum.

Anam yok lan!
Pardon pençerem açık kalmış,ceryan yapıyormuş ehehhee

Kızzz valla bayıldım gezinizedeee fotoğraflarına da:)Harika!

cinar dedi ki...

@ Sessiz Balık'çım, çok teşekkür ediyorum :) aslında manzara güzeldi, ben fazla bir şey yapmadım yani :)

@ Biyocan, ne güzel öyle resimlere bakıp da ordaymış gibi hissetmek ya :) ben mesela hep fotoğraflar elimde dolaşırdım o zaman hihoyt, bir bakardım ver elini Datça, bir bakardım ver elini eski Foça, ohoo süper olurdu :)

SERAP dedi ki...

Çok güzel bir gün olmuş,ben 3. fotoğraftaki manzaraya bittim.Sanki orda sıkışmışım da o gökyüzü bana umut veriyormuş gibi oldum.Eline sağlık şeker.