7 Mayıs 2008 Çarşamba

Konser

İşlerim bu haftaya mahsus çok yoğun. Hemen yazamadım o yüzden. Ama yazmasam olmazdı. Konserden bahsedecektim size..

Burdaki Güzel Sanatlar Lisesi'nin çok mazisi yok. 2001 yılında kurulmuş. Ben o zamanlar İstanbulday'dım. O yüzden muş miş diyorum.

Ben geldiğim sene (sanırım) ilk bahar konserlerini vermişlerdi. O kadar güzeldi ki hala dillerdedir. Öğrenciler de pek bir hevesliydi. Hele bir çocuk vardı, her işe el atmıştı. Onu gitar çalarken de gördük, solo şarkı söylerken de gördük, koroda da gördük, flüt çalarken de gördük, sunum yaparken de gördük. Yani ne yapıldıysa hepsinin içinde vardı. Sürekli güldüğü ve en başta kendi eğlendiği için herkesi de çok eğlendirmişti. Konserden sonra en çok ondan bahsedildi. Tabi Ereğli için de Ereğli'nin çocuklarının verdiği konser bir "ilk" olduğu için de herkes mest olarak ayrıldı konserden.

Sonrakiler biraz sönük geçti işin aslı. Bu seneki de çok güzeldi ama o ilk konsere ait hava yoktu. Çok sesli koro özellikle çok güzeldi. Zordur normalde. Ama dinleyici rahatsız edebilecek hiçbir hata yapmadılar. Gerçekten çok başarılıydılar.

Sonraki bölümler çok başarılı değildi bana göre. Eşim her zamanki gibi beğendi. Her zamanki gibi diyorum çünkü bu tip şeylerde benim vasat bulduklarımı o pek bir beğenir (muhalefet deriz kendisine) :) Zaten güzeldi de, kıyaslama yaptığım için çok süper diyemiyorum.

Bu sene öğrencileri çok hevesli görmedim ben. Aslında bazıları o kadar iyiydi ki, piyano çalarken, şarkı söylerken ben kendi adıma hayran kaldım onlara. Ve bütün konser süresince düşündüm (ve daha sonra da). Acaba farkındalar mı bu yeteneklerinin? Acaba memnunlar mı böyle bir yetenekleri olduğu için? Ben olsam havalarda uçuyor olurdum mesela. En çok istediğim şeylerden biridir güçlü bir sese sahip olmak.. En son Billy Elliot'tan bahsetmiştim ya, dans ederken ne hissediyorsun diye soruyorlar Billy'ye. Verdiği cevap aşağı yukarı benim müzik dinlerken hissettiklerimle aynı. Sanki farklı bir dünyaya gidiyormuşum, sanki uçuyormuşum gibi.. O yüzden hem çok imrendim güzel sanatlarda okuyan öğrencilere hem de dinlemekten büyük zevk aldım.

Öğrencilerin son performansı sesine de tarzına da (giyim tarzı değil, kişilik diyelim) hayran olduğum Şebnem Ferah ve Polad Bülbüloğlu'nun seslendirdiği Gel Ey Seher'di. İtiraf ediyorum ben daha önce dinlememiştim. Şebnemsever olarak nasıl atlamışım bilmiyorum. Çok ünlüymüş meğer. Belki benim gibi dinlememiş olanlarınız vardır. Buyrun dinleyin :)

4 yorum:

Tabiat Ana dedi ki...

çınarcım,
şarkı gerçekten harika..
iyiki eklemişsin..

cakiltasi dedi ki...

çınarım,
öyle bir lise olması sizin orada benim çok hoşuma gitti. sizin kentin yetenekli çocukları çok şanslı. kim bilir nice çocuklar körelip gidiyor.
bak gene eski günlere götürdün beni. polad bülbüloğlu bir albüm çıkarmıştı galiba o zamanlar azerbeycan kültür bakanı'ydı. benim pek hoşuma gitmişti gene. tonton bir tip, kültür bakanı hem de diye.

cinar dedi ki...

@ Tabiat'çım, evet ben de çok beğendim şarkıyı. Gerçekten çok duygulu geldi..

@ Çakılım ben okurken yoktu bu lise. ben üniversiteden mezun olduğum yıl açılmış. şehrimiz adına da, çocuklar adına da çok güzel bir şey bence de. evet ya, adam üstelik bakanmış. bizimkileri düşününce gülesim geliyor :) şimdikiler diye düzelteyim en iyisi. rahmetli ecevitin de şiirleri şarkı olmuştu Doğan Canku'mum o güzel sesinden.

uzun bacak dedi ki...

ya müzikleri ben neden dinleyemiyorum :(( benim bilgisayarda bir sorun mu var. Neyse belki sen bana yollarsın? :)) değil mi çınarcım? dinleyesim geldi çünkü benim de.

mucuks