18 Temmuz 2009 Cumartesi

Doubt, 2008 (7,8)



Rahibe Aloysius Beauvier (Meryl Streep) erkeklere karşı önyargılıdır hep. Bu erkek bir peder olsa bile.



Eğitim verdikleri kilisede Peder Flynn (Philip Seymour Hoffman) kürsüye çıkıp ayine başladığında öğrencilerin pederi dinlemesi için elinden geleni yapar aslında. Ama kendisi bile söylenenleri çok özümseyerek dinlemez.



Rahibe James (Amy Adams) öğrencilerine pek sözünü geçirememektedir Rahibe Aloysius'un aksine. Rahibe Aloysius'un tavsiyelerine uyar çoğu zaman.

O sene okula ilk kez zenci bir çocuk, Donald Miller (Joseph Foster) da alınmıştır Rahibe Aloysius karşı çıksa da. Peder Flynn de çocuğa özel ilgi göstermektedir çünkü onun arkadaşları tarafından soyutlanacağını ve yardıma ihtiyacı olacağını düşünür.

Bir gün ders sırasında Peder Flynn Rahime James'i arar ve Donald'ı odasına yollamasını ister.



Birkaç gün sonra Rahime James Rahime Aloysius'un yanına gider ve ona şüphelerinden bahseder. Rahibe Aloysius zaten Peder Flynn'den hoşlanmamaktadır. İki kadın hemen bir plan yaparak Peder Flynn'i odalarına çağırırlar. Amaçları pederin Donald ile münasebetsiz yakınlaşmasını ortaya çıkarmaktır.



Peder bu durumdan çok rahatsız olur. Suçlamalara karşı gelmeye çalışır ama Rahibe Aloysius çok inatçı bir kadındır. Ona çocuğu taciz ettiğini itiraf ettirene kadar rahat vermeyecektir. Rahibe James'inse aklı karışıktır. Pederin açıklamalarını mantıklı bulmuş ve ikna olmuştur. Hatta onun hakkında şüpheye düştüğü için utanç bile duymuştur ama Rahibe Aloysius'u ikna etmek o kadar da kolay değildir.

Rahibe Aloysius bu arada Donald'ın annesi Bayan Miller'ı (Viola Davis) kiliseye çağırıp ona bildiklerini anlatır. Ancak kadının umrunda olan tek şey çocuğun okuldan atılmaması ve istediği liseye girebilmesidir. Bu şekilde hayatı kolaylaşacaktır çünkü.

Sonunda Peder Flynn suçlamalara dayanamaz ve Rahibe Aloysius'un da baskısıyla başka bir kiliseye gitmek için dilekçesini yazar. Gider de. Üstelik iyi bir yere baş olarak gitmiştir. Rahibe Aloysius'a rağmen terfi edilmiştir.

Sonunda iki kadın, Rahibe Aloysius ve Rahibe James kilisenin önündeki bankta oturur ve sohbet ederler. Rahibe James'in aklı hala karışıktır ve yaptıklarından ötürü geceleri uyuyamadığını söyler. Rahibe Aloysius'un şüphesizliğine ve kendine güvenine, rahatlığına olan hayranlığını belirtir. Karşısındaki kadın ilk kez yelkenlerini suya indirir o anda. Ağlamaya başlar ve aslında şüphe duyduğunu itiraf eder.

Bence oldukça sıkıcı bir filmdi. Hele bu şekilde anlatınca nasıl seyretmişim ben bu filmi diye düşünmeden edemedim :) Ama itiraf edeyim, seyrederken o kadar da sıkıcı değildi be :)) Yani sıkıcıydı evet de seyredemeyecek kadar bayık değildi en azından. Yine de mutlaka seyretmenizi gerektirecek bir durum yok.

Film 2008 yapımı ve yönetmenliğini John Patrick Shanley yapmış. Ve aslında IMDB'de baya yüksek puan almış:7,8! Acaba ben mi anlamadım filmden? :))



2 oscarlı Meryl Streep'i herhalde bilmeyen yoktur. Benim için ilk filmi 1992 yapımı Death Becomes Her adlı filmidir ki sanırım daha önce o filmi ne kadar çok sevdiğimden bahsetmişimdir. Bruce Willis ve Goldie Hawn ile başrolleri paylaşmıştı o filmde ve inanılmaz keyifli bir filmdi :) 1993'teki The House of Spirits, 2002'deki Adaptation ve The Hours, 2004'teki Lemony Snicket's A Series of Unfortunate Events, 2006'daki The Devil Wears Prada seyrettiğimiz diğer filmlerinden.



Philip Seymour Hoffman'ıysa daha önce 1998 yapımı Patch Adams, 2000 yapımı Almost Famous, 2002 yapımı Red Dragon ve 25th Hour, 2003 yapımı Cold Mountain, 2004 yapımı Along Came Polly, 2005 yapımı Capote ki bu filmle oscar kazanmıştı, 2006 yapımı Mission Impossible 3, 2007 yapımı Before The Devil Knows You're Dead gibi filmlerde seyretmiştik.



Amy Adams'tan en son Enchanted adlı filmde bahsetmiştim. O günden bugüne ne değişti benim için? Wedding Date'i seyrettim :)

Hiç yorum yok: