7 Ekim 2008 Salı

Espinazo Del Diablo, El (Devil's Backbone), 2001 (7,6)



Bu filmi sevgili Vladimir’in tavsiyesi üzerine seyredilecekler listemizin üst sıralarına taşımıştık. Bayramda seyretme imkanı bulduğumuz filmlerden biri oluverdi böylece.





İspanya’da savaş vardır. Babası savaşa gidince Carlos (Fernando Tielve) da bakılması için bir yetimhaneye bırakılır. Yetimhanenin başında Carmen (Marisa Paredes) ve doktor Casares (Federico Luppi) vardır. Bir yerden yardım almadan, kendi imkanlarıyla bakmaya çalışırlar çocuklara.



Carlos yetimhaneye ilk geldiği günden itibaren, ondan yaşça daha büyük olan Jaime (Íñigo Garcés) ve arkadaşları Carlos ile uğraşırlar. Carlos geceleri yatakhanede garip sesler duymaktadır. Bir gece yine sesler duyduğu için uyuyamaz ve kalkıp sesin geldiği yeri aramaya başlar. O sırada çocukların ayaklarının ucunda duran sürahiler tek tek yere düşerek içindeki sular yere dökülür. Bu gürültüye bütün çocuklar uyanır ve sularını döktüğü için Carlos’u suçlarlar. Oysa suçlu Carlos değildir. Jaime Carlos’un mutfağa giderek sürahileri doldurması gerektiğini söyler. Tabi gecenin karanlığında, kimseden korkmuyorsa. Carlos akıllı ve cesurdur, tabi ki gidecektir. Ama Carlos’un da bir şartı vardır : Jaime de onunla gelmelidir.

İki çocuk merdivenlerden sessizce inip yatakhanelerinin karşısındaki tek katlı binaya, mutfağa giderler. Önce Jaime doldurur suyu. Sıra Carlos’a geldiğinde Jaime çoktan mutfaktan çıkmıştır, dışarıda Carlos’u beklemektedir. Carlos suyu doldururken mutfakta asılı duran makaslar büyük bir gürültüyle yere düşer. Carlos arkasını döndüğünde merdivenlerde bir gölge görür. Makasları düşüren aşağı, karanlığa doğru inmektedir. Carlos merak eder ve o da gölgenin peşinden aşağı iner.



Aşağıda kocaman bir havuz vardır. İçinde sarımsı pis bir suyla.. Carlos etrafına bakınırken aşağıda bir çocuk görür. Çocuğun başından kan akmaktadır ve suratı bembeyazdır.



Carlos korkarak hemen yukarı çıkar ve sürahisini de unutmadan mutfaktan çıkar. Dışarı çıktığında Jaime yatakhaneye girmek üzeredir. Ancak Carlos içeri giremeden Jaime’in arkadaşları sapan ile Carlos’un elindeki sürahiyi vurup kırarlar. Bu sefer Jacinto (Eduardo Noriega) da uyanır ve dışarı çıkar. Jacinto da yıllar önce yetimhaneye gelen çocuklar arasındadır. Artık o da büyümüş ve yeni gelen çocuklara bakıcılık yapmaya başlamıştır. Çok asabidir ve Carlos’un yatakhaneden dışarı çıktığını görünce çok kızar.

Çocuklar bir araya geldiklerinde konuşmaya başlarlar. Carlos’a ilk günden beri takılma nedenlerinden biri de yatağının eskiden Santi’ye (Junio Valverde) ait olmasıdır. Denildiğine göre Santi yetimhaneden kaçmıştır. Bazılarına göre kurtulmuş, bazılarına göreyse dışarıda ölmüştür. Ancak gerçek çok daha başkadır ve Jaime gerçeği bilen tek çocuktur…

Film güzeldi. 2001 yapımı ve IMDB’de 7,6 puan almış. Bazı sahnelerde epey gerildim. Ama film sandığım gibi tamamıyla korku filmi değildi. Ben kendimi ona hazırlamıştım :)

Yönetmen Guillermo Del Toro’yu tanıyoruz artık. En son Orfanato, El’de bahsetmiştim. O filmin prodüktörlüğünü yapmıştı. Yönettiği filmlerden ilk seyrettiğimse Mimic. 1997 yapımı olan bu Mimic, İstanbul’da sinemaya gidip de seyrettiğim ilk filmdir hatta :) Liseden 97’de mezun olup aynı sene üniversiteye başlamıştım. Anılarım depreşti :) Daha sonra 2001’de Espinazo Del Diablo, El’i yönetmiş. Daha sonra 2002’de Blade II ve 2004’te Hellboy ile tekrar karşımıza çıkmıştı. O da çok başarılı bir filmdi bence. Yönetmenin başarısını gördüğümüz filmlerden biriydi hatta. Sonuçta Hellboy, adı üzerinde cehennemden gelen adam. Böyle sinir, antipatik biri olmalı. Ama öyle değildi. Ben çok sevmiştim :) Sonra 2006’da 3 tane Oscar ödülü de alan Laberinto Del Fauno, El (Pan’ın Labirenti) ile ismini iyice duyduk. Tabi bu kadar başarının üzerine Hellboy’un devam filmi olan Hellboy : The Golden Army yönetmenliğini de ona verildi. Tabi bütün bu filmlerin yazar/senarist kısmında da yine Guillermo Del Toro’nun ismini gördüğümüzü belirtmeliyim.



Eduardo Noriega’yu en son Vantage Point’te seyretmişiz. Epey de filmi var. Hatta 2005’te çekilen Che Guevara’da Che’yi canlandırmış ama ben seyretmedim henüz, eşim seyretmişti yanlış hatırlamıyorsam.



Federico Luppi’yse Laberinto Del Fauno, El’de de oynamış. Onu da en son daha önce bahsettiğim Habitación de Fermat, La’da Fermat rolünde seyretmişiz.

3 yorum:

Vladimir dedi ki...

Gerçekten farklı bir filmdi ben de kel alaka biçimde izlemiştim. bir gece vakti business channel diye bir kanalda aniden bu film başlamıştı. zevkten dört köşe olmuştum.

çocuğun kafasından akan kan rüyama bile girmişti.

Adsız dedi ki...

Fermat's Room süper ötesiydi bunu bilmiyordum not alındı sağol canım.

cinar dedi ki...

Di mi ya? Santi'nin görüntüsü kesinlikle çok başarılıydı bence. Kanın yukarı soğrı akması falan ürkütücüydü baya. Rüyamda görmek istemezdim kesinlikle :)