7 Ocak 2008 Pazartesi

Güncelleme


@ Son terör olayları hakkında birkaç kelime yazmadan geçemeyeceğim. Bir annenin evine gitmişler. Oğlunu kurban vermiş kadın. Hem de teröre kurban vermiş. Yüreği yanıyor. Gözleri kıpkırmızı, ağzı kurumuş artık. Ama yine de "bugün oğlunu bunlar öldürdü diye önüme adam çıkarsalar, elime silah verseler de bu kötülüğü ben onlara yapamam" diyor. İşte benim vatanımın insanı bu kadın! Nüfus cüzdanında  T.C. vatandaşı yazması hiçbir şey ifade etmiyor. Bunları yapan da vatandaş değil mi sanki? Bağrımızda yılan beslemiyoruz da ne yapıyoruz? Ama suç sadece onlarda değil, onların suyunu kurutmayanda, onlara destek olanda aynı zamanda. Ama yüreği dağlanan o ana, ana yüreğine rağmen gözüyaşlı çıkıp ben onlara ateş edemem, bomba atamam diyor..

@ Neymiş efendim işten vazgeçmişmiş. Ama iş yüzünden değilmiş. İş kolaymış canım, herkes yapabilirmiş ama o yine de (beni burdan kurtarın diye dilekçe verdiği" eski iş yerine dönecekmiş. Yemedi denese şuna. Devredemedim gitti şu lanet işi :(

@ Ben daha diğerlerini anlatamadan bir sürü film seyrettik Badem'le. Hatırladığım kadarıyla sayayım, kesin sonuç için keşke Badem'i bekleseydim, Catherina Zeta-Jones'u çok şükür tombik sayılabilecek bir halde, üstelik artık yaşlanmaya başlamış olarak gördüğümüz No Reservations (kıskancım evet ne var?), neydi yılın en yakışıklı adamı mı seçilmişti-Matt Damon'ı yine kendini yerden yere atıp önüne çıkanı döverken gördüğümüz serinin 3. sü Bourne Ultimatum, konu itibariyla oldukça farklı ve fakat olayın sadece bir odada geçmesi bakımından hafif iç bunaltıcı olan The Man From Earth hatırladıklarım. Bu filmlerden de filmaniacta bahsetmeye çalışacağım ama o zamana 
kadar özellikle The Man From Earth'ü tavsiye edebilirim. İç bunaltıcı dediğime bakmayın. 
Bir adam var. 14.000 yaşında olduğunu iddia ediyor. O zamanki insanlara verilen adla Kro-Magnon olduğunu ve hücreleri yaşlanmadığı için kendisinin de yaşlanmadığını söylüyor. Onu yolcu etmeye gelen üniversiteden prof. ve benzeri arkadaşları da sorularla adamın iddiasını çürütmeye bazen de anlamaya çalışıyorlar. Neyse daha fazla açıklamayayım şimdi burda :)

@ Bir kanalda Sinekli Bakkal yayınlanmaya başlamış. Ben Halide Edip'in bu kitabını çok sevmiştim. Yaprak Dökümü'ndeki tadı bu dizide de bulurum umuduyla açtım ama hiç keyif almadım maalesef. Aslında oyunculuklarını beğendiğim oyuncular da var dizide. Özge Özberk ve Uğur Polat gibi. Uğur Polat'ın özellikle sesine hastayım. O saatlerce konuşsun ben hiç sıkılmam öyle söyleyeyim. Ama dizi gerçekten hoş olmamış bence :( Ses demişken Rutkay Aziz'in de sesini çok etkileyici bulurum bu adara :))

@ Yılbaşını mevzuu bahis edecektim amma şimdi yukardaki yazıların altına kocaman (yok o kadar da koca değildi) yılbaşı ağacımızın resmini yapıştırıp eğlenceli yazılar yazasım gelmedi. Başka bir yazıya saklayayım en iyisi.

2 yorum:

Esra dedi ki...

Her seye care bulduk da su terore care bulamadik insanlik olarak. Kardes kardesi niye oldurur... Niye?
:-(

cinar dedi ki...

Evet Esracım, maalesed uzun bir zaman da bulamayacağız gibi geliyor :(