Evet, nerede kalmıştık? Yine bir sürü şey oldu bu arada. Anneannem komaya girdi. Hem de yok yere. Çok şükür şimdi daha iyi. Ama hikaye oldukça ilginç. Anlatacağım.
Geçtiğimiz hafta birkaç gün izin aldım. Daha fazla şişip zor yürür duruma gelmeden bebek alışverişi yapayım diye düşündüm. Tabi anneciğimi de yanıma kattım. Hiç de gelesi yoktu nedense. İçine doğmuş belki de. Yoksa her için o kadar hevesliydi ki aslında. Sürekli açım ve tuvaletim var şeklinde dolandığım için alışveriş kısmının hayli zorlayıcı olacağı ve uzun süreceği düşüncesiyle kimseyi arayamadım. İlk gün annemle şöyle biz gezindik. İkinci gün de zaten anneannemin haberi gelince annem apar topar Ankara’ya gitti. Yakın bir yer olmadığı için iznim yanmasın işe döneyim diyemedim tabi ki. Ablacım sağolsun o izin aldı. Bir elimiz telefonda, moralimiz sıfır. Yine de evden dışarı çıktık her gün. Tabi istediğimiz gibi dolaşamadık. Aklımız hep anneannemdeydi.
Teyzem anneannemin köyüne yakın sayılır. O gitmiş en son yanına. Bu arada dedem de sağ çok şükür. İkisi bir evde geçinip gidiyorlardı. Teyzem 1 hafta kalmış yanlarında. Pazartesi eve dönmüş. Salı günü anneannem rahatsızlanmış. Akut diyare olmuş. Tabi teyzemler de psikolojisine bağlamışlar hemen. Anneannem yanına biri gelip gidince hemen yatak döşek hastalanıyor çünkü. Moral bozukluğu nedeniyle. Çarşamba günü de dayım gidiyor anneannemlere. O da erkek başına çok bakamıyor tabi. Perşembe günü yengem gidince durumun aciliyetini anlıyor ve hemen hastaneye kaldırılıyor anneannem. Şiddetli ishal nedeniyle. O 2 gün boyunca 1 bardak su bile içmediği için iki böbreği de iflas ediyor ve komaya giriyor. Tabi Ankara’da hastaneye ilk kaldırıldığında doktorlar hikayesini bilmiyorlar ve anneannemin durumundan yıllardır böbrek hastası olduğu sonucunu çıkarıyorlar. Oysa daha önce öyle bir problem yok. Doktorlar anneme, teyzeme, yengeme acaip yükleniyorlar. Annenizi yıllardır nasıl bu kadar bakımsız bırakırsınız diye. Bizimkiler de şaşırıp kalıyorlar tabi çünkü anneannemin bakıma muhtaç bir hali yok. Diyare olmuş diye anlatsalar da dinleyen olmuyor. Sonradan anlaşılıyor ki anneannem hakikaten diyare nedeniyle o ağır duruma düşüyor ve doktorlar da ondan hemen önce gelen hastayla kendisini karıştırdıkları için annemlere o kadar yükleniyorlar. Annemler anneannemin durumuna mı üzülsünler, kendilerine yapılan haksızlık nedeniyle doğru olmadığını bilseler de vicdansız damgasını yediklerine mi üzülsünler şaşırıp kalıyorlar elbette.
Neyse ki atlattık bunların hepsini. Böbrekler çalışmaya başladı çok şükür. 1 haftalık yoğun bakımdan sonra normal servise çıkartabildiler anneannemi. Şimdi konuşması falan biraz bozuk olsa da bilinci açık, yataktan kalkamasa da idrar çıkartabiliyor ve yemek yiyebiliyor. O
1 bardak suyun önemi de bir kez daha anlaşılmış oluyor. Su gerçekten de hayat kurtarıyor. Aranızda su içmeyen varsa lütfen bu yazıyı okuduktan sonra sandalyenizden kalkıp bir bardak su için kendiniz için. Anneannem tansiyon ilaçlarını bile susuz içermiş. O kadar sevmezmiş suyu. Annem de bir benzeri maalesef. Zorla içiriyoruz suyu. Ablam da çok farklı değil. Ama şimdi hepsinin de elinde bir pet şişe. Bardaklar dolup dolup boşalıyor.
İstanbul maceramıza gelince, herkesin ağzında bir Havuzlu Han ismi vardı. Biz de merak ettik gittik. Biberon, emzik, bebe şampuanı vs gibi ihtiyaçlar için güzel bir yer. Piyasaya göre gerçekten çok uygun. O tip ihtiyaçlarımızı hep oradan karşıladık. Ama aslında bu gidişimdeki asıl amaç bebek arabası, pset, mama sandalyesi gibi büyük ihtiyaçları karşılamaktı. Mümkün olmadı. Olsun. Aklımda belirli zaten alacaklarımız. Zamanı gelince onları da halledeceğiz umarım. Tekstil konusundaysa Mothercare’in ürünlerini tavsiye ederim. Çoklu paketleri hem çok uyguna geliyor hem de kalitesi gerçekten çok güzel. Yumuşacık bir kere. İndirim zamanına da denk gelirseniz çok süper oluyor. Tavsiye ederim :)
Nip / Tuck’ta sona geldik artık. Sanırım bir ya da iki bölüm kaldı. İyice zıvanadan çıktı dizi. Ama seviyorduk yine de. Lost zaten herkes gibi “bu kadar seyrettik, sonunu görmeliyiz” merakı ve düşüncesiyle devam edilen sıkıcı bir dizi haline geldi. Dexter 3. sezon tam gaz :)
8 yorum:
Çınarcım, çok geçmişler olsun. Ben de su içmeyenler familyasındanım hem de bütün ısrarlara rağmen, şimdi gidip hemen su içeceğim. Alışveriş baya hızlanmış bakıyorum da. Allah kolaylık versin. Öpüyorum...
Anneanne'ne üzüldüm, umarım tam olarak sağlığına kavuşur. Diğer habere ise çok sevindim, hayırlısı olsun :))
Çok geçmiş olsun. Su hayattır, sözü boşuna söylenmemiş anlaşılan...
Bebek için çok sevindim, hayırlı olsun.
@ Ahimsa'cım çok teşekkürler. Atlattık sayılır artık. Hala hastanede yatıyor ama eskisi kadar umutsuz vaka konumunda değil..
Alışveriş zor ama çok zevkli. Her şeyin miniği güzel :)
@ Vladimir'cim çok sağol. İnsan her an her şeyle karşılaşabiliyor işte.. Bebek meselesine gelince, Allah her isteyene versin ne diyeyim :))
@ Aysema Hanım'cım, teşekkür ederim. Gerçekten de hayat su. Çok dikkat etmek lazımmış.
Çok teşekkür ederiz, hayırlısı olsun :)
Çınarcım : Çok geçmiş olsun. Umarım tez zamanda eski sağlığına kavuşur. Bana da kalkıp su almak zor gelir :) Daha dikkat edeceğim.
Pekmez yeme zorunluluğu olup seven birni görmedim. Benim demir oranımda sorun olduğunda aynı şeyleri yaşıyoruz. Çay bardağında sulu karışım olarak hazırla incelince etkisi daha çabuk gidiyor.
Puset için Haşim işcan geçidi tavsiye edebilirim. Bisiklet, kaykay, bebek beşik,araba koltuğu tüm detayların satıldığı çok eskiden beri bilinen bir mekan. Çok çeşitli marka ve fiyatlat hatta pazarlık imkanında mevcut.
İçten sevgiler
çok geçmiş olsun öncelikle ve de hayırlı olsun :))
Çınar,
Çok geçmiş olsun... Anneannenin sağlığı daha da iyi olsun inşallah.. Sen de sağ salim bebeğini dünyaya getir:) Benim de bir kızım var.. çok güzel bir duyguuuuu:)
@ Benim Hayatım, orası hiç aklıma gelmemişti yıllar yılı otobüslerle oradan geçmeme rağmen. ama bu saatten sonra da gitmem zor heralde. yakında yolculuk iznim kalkıyor çünkü..
@ Beenmaya çok teşekkürler :)
@ Zuihitsu, çok teşekkürler. Evet biliyorum güzel bir kızın olduğunu. onun da sağlıklı uzun bir ömrü olsun inşallah :)
Yorum Gönder